Meme Kanseri Nedir?
RANDEVU TALEP ET

ONLINE RANDEVU

*Saat 19.00’ dan sonraki online randevu talepleriniz için tarafınıza saat 09.00’ dan sonra geri dönüş yapılacaktır.

    Randevu İçin Hemen Arayın!

    Meme Kanseri Nedir?

    Meme Kanseri Nedir?

    Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Meme kanseri sıklıkla süt kanallarından ya da süt bezlerinden kaynaklanır. Memedeki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla memede tümör oluşur. Bu aşamada durdurulmazsa öncelikle koltuk altı lenf bezlerine, oradan da vücuda yayılabilir. Hastalığın meme dışına sıçramasına metastaz diyoruz.

    Meme kanserinin görülme sıklığı nedir?

    Yaklaşık 8-10 kadından biri yaşamı boyu meme kanserine yakalanma riski taşır ve bu risk yaşla beraber artar. Meme kanseri kadın sağlığını tehdit eden en önemli sorunlardan biri olmakla birlikte, nadiren erkeklerde de görülmektedir. 100 kadına karşılık 1 erkekte meme kanseri görülebilir. Meme kanseri en sık 55-64 yaşları arasında görülür. Ülkemizde hastaların yaklaşık yarısı 50 yaşın altındaki genç gruptadır. Ne yazık ki 40 yaş altındaki çok genç kadınlarda da görülme sıklığı az değildir.

    Günümüzde erken tanı olanakları ve gelişmiş tedaviler sayesinde her yıl daha fazla sayıda hasta uygun tedavilerle meme kanserinden kurtulmakta ve tedavi sonrası normal yaşamlarını sürdürmektedir.

    Meme kanseri risk faktörleri nelerdir?

    Meme kanseri için en önemli risk, kadın olmaktır. Diğer başlıca risk faktörleri ise şöyle sıralanabilir:

    • 12 yaşından önce adet görmeye başlamak,

    • Hiç doğum yapmamış olmak ya da ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapmak,

    • Hiç çocuk emzirmemek

    • Uzun süreli doğum kontrol hapı veya menapoz sonrası dönemde 5 yılı geçen hormon yerine koyma tedavisi almak,

    • Yapılan meme biyopsisinde risk artırıcı bazı hücresel değişikliklerin saptanmış olması (atipik duktal hiperplazi, lobuler karsinoma in situ gibi)

    • Ailede meme kanseri olması,

    • Daha önce göğüs duvarı bölgesine ışın tedavisi (radyoterapi) uygulanmış olması,

    • Özellikle menopoz sonrası dönemde fazla kilolu olmak,

    • Fazla alkol tüketimi.

    Meme kanseri için risk faktörleri bulunan kişilerin tümü meme kanseri olmadığı gibi, meme kanserli hastaların önemli bir bölümünde de belirlenebilir bir risk faktörü saptanmayabilir.

    Kalıtsal meme kanseri hastaların ancak %10 kadarında görülür.

    Bir kadının annesi, kız kardeşi ya da kızında meme kanseri hikayesi varsa, o kişinin meme kanseri olma riski yaklaşık 2 kat artmıştır.

    Kalıtsal meme kanseri nedir?

    Meme kanserinin kalıtsal olması, anne ya da babamızdan hasarlı genlerin bize doğmadan geçmesi ve bunun sonucu olarak meme kanseri olma riskinin çok artması anlamına gelir. Kalıtsal genetik mutasyonlar (hasar, bozukluk) meme kanserlerinin sadece yüzde 10 kadarından sorumludur. Kalıtsal meme kanserlerinin büyük bir kısmı BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki bazı mutasyonlara bağlıdır. Bunlar normal hücre çoğalmasını engelleyen yani tümör baskılayıcı genlerdir. Bu genlerde bozukluk olursa, hücreler kontrolsüz çoğalabilir, yani tümör oluşur. Bu genlerdeki hasar kalıtsal meme ve yumurtalık kanseriyle ilişkilidir. Anne ya da babasından hasarlı geni alan kadınlarda bir ömür boyu meme veya yumurtalık kanserine yakalanma riski çok yüksektir.

    Angelina Jolie annesinden kalıtım yoluyla hasarlı, sağlıklı çalışmayan genleri aldığı için meme ve yumurtalık kanseri olma riskinin çok yüksek olduğunu biliyordu. Bu bir kan testi ile saptanmıştı. Kanser olmamak ve sağlıkla ömrünü sürdürebilmek için memelerini aldırdı. İçleri boşaltılarak protez yerleştirildi. Bunlar meme büyültme amaçlı kullanılan halk arasında silikon diye bilinen protezlerdir. Ben de gerekli gördüğüm, riskli bulduğum hastalara kanda genetik testi yaptırıyorum. Ülkemizde de genetik test giderek artan sayıda merkezlerde yapılabilmektedir. (Genetik testin güvenilir olması çok önemli ve hassas bir noktadır.) Sonuçta hasarlı gen saptanan hastalarda doğru zamanlama ve seçimlerle tıpkı Angelina Jolie gibi, koruyucu olarak memelerin alınması ve meme protezleri ile yeniden meme yapılması giderek artan sıklıkla yaptığımız ameliyatlar halini almıştır. Bu sayede yüksek riskli kadınların meme kanseri olma riskini %95 oranında azaltıyoruz. Bu konuda ileride daha kapsamlı paylaşımlarda bulunacağım.

    Doç. Dr. Ece Dilege

    Doç. Dr. Ece Dilege, 1973 yılında İstanbul’da doğdu. 1996 yılında İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Genel Cerrahi ihtisasını 2002 yılında İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda tamamladı.

    Yorumlar

    Bir yorum yazınız